13 Ağustos 2015 Perşembe

Ve.. aşk..

    Aşk..
  Farklı bir yönden baksanıza.. Göreceksiniz ki Enteresan bir konu aşk . Çünkü iki zıt durumu içinde barındırıyor.
-Hepimizin hem müptelası olup uzman olduğu..
- hemde hiçbirşey bilmediği bir konu kendisi.. :)
    Bu konuda yazılacak o kadar çok şey varki. Onca kitaplar, onca uzmanlar.. Kısaca aşk dediğimiz  biyokimyasal bir durum. Salgıladığınız dopamin seratonin vb hormonlarınızla alakalı bir durum. Aşık olduğunuzu hissettiğiniz zaman hormonların azizliğine uğruyorsunuz. Dengeniz bozuluyor. Aslında vucut bunu istemiyor çünkü acı çekiyor bu sırada. Tabiki siz deli dolu olduğunuz için herşey toz pembe ve herşeyi yapabilirmiş gibi hissediyorsunuz. Aslında böyle hissettirmesi
bir nevi güzel bir durum. Fakat şunu söylemeliyim ki ne kadar vucut tekrar aşık olmak istemiyor olsada (bazı uzmanlara göre) bu acıyı bir daha yaşamamak için, durum böyle değil bence. İnsan hayatında bir defa aşık olmuyor. Çok sayıda kişiden hoşlanıyor olabilirsiniz. Fakat dikkat edin hepsinin bir çıkarı vardır. Birinin konuşmasını sevmişsinizdir. Bir diğerinin zekasını.. belkide çekiciliği başınızı döndürmüştür fakat bu durum geçicidir.
   Konuya şu şekilde açıklık getirmek istiyorum. Gittiğim bir seminer de dinlediğim hocamız sayesinde aşk kavramında mantığıma yatan bazı durumlar olmuştu. Öncelikle ufak bir mantığı..
*****//--AŞK--SEVGİ--AYRILIK--YAS--(başa döner)//*****
    Kısaca aşkın döngüsü bu yönde. Önce birinden hoşlanıyorsunuz bu durum belkide aşka dönüşüyor yada bir anda vurulduğunu bahsederek aşık olan arkadaşlarda olabiliyor. Aşk zamanı gözünüz bir şeyi görmüyor tabi ki. Kişiyi çok iyi tanıyor olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Birbirinizle iyi geçindiğinizi ve sonsuza dek böyle devam edip diğerleri gibi olmayacağınızı düşünüyor olmanız normal. Hormonal dengesizliktesiniz :) Aşık olmadım hiç diyenleriniz olabilir. Bu normal bir durum değil hepimiz bilmemiz gerek :) Aşk zamanla sevgiye bırakıyor kendini.. Masumane.. onun için endişeleniyorsunuz kaybetmek istemiyorsunuz . çabalıyorsunuz bir şeyler için. Fakat eğer iki tarafında sevgiye vereceği bir şeyi yoksa.. O zaman ayrılık yaşanıyor işte. Ama buraya dikkat çekmek istiyorum.
 ( NOT::yinede hatırlatma yapmalıyım ki en iyi icatlar nedense zor anlarda ortaya çıkıyor.. Ya maddi yadaa.. manevi :)  Kendinizede dikkat etmişsinizdir. Yada etmediyseniz en iyi düşüncelerinizin yalnız kaldığınız da ve bir ayrılık yada hüzünlü anda çıktığını göreceksiniz.)
     Ayrılık geri dönüşümü olabilir belki tarafların bazı anlaşmazlıktan dolayı ayrıldılarsa.. (Yinede fazla ayrılıp barışma çok normal değil.  Fakat bir o kadar popüler zamanımızda.. bu sadece sizleri yorar bunuda belirtmeliyim) Diyelimki geri dönüşsüz bir ayrılık bu durum. Sonuç olarak bir yas sürecine giriyorsunuz ama unutmayın bu yas sürecinizin belli bir ömrü var. Belli bir depresyon haline geçeceksiniz. Hastalık olarak tanımlandığı belli ay aralığı var bu durumun. Eğer çok abartırsanız belli sıkıntılar ortaya çıkmaya başlıyor bu seferde.. ya bir sonraki ilişkinizde karşı tarafa haksızlık ediyorsunuz.. yada kendinize..!
   Bu yas süreci normal bir şekilde atlatılırsa.. Yani acı yaşanıp kendinizi fazla hırpalamadan kurtulursanız. (bu bizler için geçerli değil :) Başımıza tülbent bağlayıp ağıt yakanlarmı ararsınız... balkon camının dibine oturup gökyüzüne bakarak masumane olarak sürekli ağlayanlarmı ararsınız.. :) ) Ve bu durumda bir başkası hayatınıza girmemesi çok önemli. Sonuçta ondan hıncımızı çıkartmamamız gerek değilmi? Genelde kolay evliliklerin bitiminde, eski sevgiliye inat olsun yada bir anlık kızgınlıkla nispet yapmaya çalışıp, zamanı geldiğinde.. olmayınca hızlı karar vermelerinin bedelini ödeyen insanlar yatıyorda... hatırlatayım :).............. Bu durumuda atlattık mı.. İşte en başa dönüyoruz. Kendinize ve seçeceğiniz partnerinize yeni bir gün doğumu. Yeni bir aşk.. Yeni bir hayat ne derseniz deyin :)
  Unutmayın! Mutluluk herkesin hakkı tabiki. Ama çabalamadan hiçbirşey olmaz.  oturarak mutluluğun gelmesini bekleyemezsiniz.
Eğer bir farkındalığınızın olduğunu şu kadarcık hissediyorsanız O oturan diğer insanlardan farklı olduğunuzu kanıtlayın. Yinede bu mutluluk arayışı başkalarını kıskanarak elde edilen.. Aman benimde olsun bir tane ne olcak boştayım diyerek bahsedilen..(yanınızdaki kızı/erkeği gösterip) bak ben çok güzelliğe önem vermem sevgilim çok güzel değil diye bir tabirle başkalarına anlatacak kadar küçülmemeyide unutmayın. :)

 Unutmayın ki.. Sevgi kavramı siz sevdiğiniz kadar var. Hissettiğiniz kadar.. Sözde anlatıldığı kadar değil.


Yöneticinin seçtiği Özlü söz :
 Anlattıklarıma baktıkca fark ediyorum ki.. Sanki kişi farklı olsada ben devam ediyormuşum gibi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder