5 Eylül 2015 Cumartesi

Kişilere olan ilgimizi abartıyoruz.. şımarmaları doğal :)

  Keşke bir çiçeği büyütmek kadar insanlarıda içimizde büyütmemiz kolay olsaydı.. Hiçbir etken olmasaydıda sadece sevgiyle gübreyle suyla büyüselerdi. Şimdi gece gece bir çiçekle ne alakası var konu nereden nereye geldi demeyin. :))) Arada ben bir benzerlik gördüm ondan yazıyorum..
    Sevdiğimiz insanları kalplerimizde kurutma nedenimizle bir çiçeğin kuruması aynı anlama gelebilir. Aslında karışık bir cümle kurmadım ama anlamamış olabilirsiniz. Onların suyunu biliyorsunuz kaçırdınızmı kuruyorlar.. İnsanlarıda kalplerimiz de tutarken bu aşırılık kısmını çok  kullanıyoruz. Haliyle onların çoğuda bu yüzden kuruyorlar. Daha doğrusu bizim tabirimizde.. vazla ilgi ve poh pohlama :).. iyide arkadaşş sen fazla ilgi gösteriyorsun elinde olmadan banada göstersen bende şımarırım bir
yerden sonra.. bende sevildiğimi anlarım ve onun bana tahamül çıtasını yükseltirim. Yani kendi kendine olmazki bu iş.. Bide sevmemizin ayarı yok çoğumuzun. Şimdi doğru konuşalım :). Gösterdikmi ilgi dibine kadar gösteriyorsunuz.
Bu gün bir söz okudum aslında şu an aklıma geldi. Sizinlede paylaşmak istiyorum. Çok doğru ve yerinde bir söz olmuş.
'Anahtar gibi sadece kaybolduğunda aranan biri olmak istemiyorsan: nasıl olsa paspasın altındadır rahatlığını vermeyeceksin kimseye.' :) (kim yazmışsa iyi yazmış)
  Konuma bağlantılı olarak kişiye gerektiği kadar ilgi verip biraz oturaklı olacaksınız . Hemen kollarına atlamak yok :)

   İşin  en güzelide.. cümleler herkesin kendi yaşadıkları ve bildikleri üzerine bir algılama getiriyorya..Bu sayede anlattıklarımı yada okuduğunuz başka şeyleri okurken kendiniz üzerinizden düşünüp bağlantı kurmaya çalışıyorsnuz. Bazılarınız daha iyi anlıyor o duyguları tattığı için bazılarınıza uzak geliyor.. Genede herkes bir parçada olsa o hissi hissediyorya kendi hikayesiyle ilgili.. İşte bu yüzden .. Siz konuyu biliyorsunuz uzatmanın anlamı yok :))...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder