1 Ağustos 2016 Pazartesi

Belkide yalnızlık en iyisidir sizin için..?


  Belkide yalnızlık en iyisidir sizin için. 
Kimseyi ; Kırdımmı? 
                Üzdümmü? 
                Şimdi ne yapmalıyım? 
                Ne giymeliyim? 
                Nasıl bir hayat yaşamalıyımda milletin gözüne batmasın benden uzak dursunlar?...
....
.... diye düşüncelere kapılmanıza gerek kalmayabilir..


Yalnıldığınızı düşündüğünüz oldu mu? 
Sanırım bazı anlar..
Soruyu tekrar alıyorum.. 
Bunu kendinize itiraf ettiniz mi?
 -------------------------
 Bu sabah evinizden çıktıktan sonra , insanların içine karışacağınız o bir adımla birlikte başlayacak yeni yapılanmış kaldırım taşlarında, dolaşacak ayaklarınızdan önce sol elinizle  dokunmuşsunuzdur açtığınız kapının dayandığı duvar taşlarına..
Derin bir iç çekmiş önce gökyüzüne sonra sizi bu gün nelerin beklediğini düşünerek yolunuza devam etmişsinizdir.
Belki köşedeki bir kahve dükyanından kahvenizi alırsınız. Eminimki size yardımcı olmaya çalışan kasiyere teşekkür bile etmeden çıkmışsınızdır. Biliyorum biliyorum.. unuttunuz. Unutmasaydınız söylerdiniz.
İş yerinizde tek kelime etmeden geçen bir zaman.. Tamam konuşmanıza gerek olacak bir konu yoktukii..
Akşama eve dönüş ve uykusuz geceyi izleyiş.

Gerçekten bunumu istiyorsunuz? İstediğimiz kadar mantığa sığdırabiliriz herşeyi. Peki nereye kadar? Kaçtığımız şey : kendimiz miyiz? Bize yakın olan insanlar mı?. yoksa size yakın olan ve size yakından uzaktan alakası bile olmayan insanlar mı?
Evet. moraliniz bozuk ve kendinizi kötü hissediyorsanız bence bunu istiyorsunuz.
Bir şekilde kendinizi kendiniz ile yapılandırmaya çalışıyor olmalısınız.
Fakat bildiriyim bu sandığınızdan da zaman alacak. Çünkü çok iyi olacak bir sona yavaş adımlarla gidiyorsunuz.
Halbuki daha hızlı adımlarla daha kalabalık gitseniz.. Eminimki daha hızlı şekilde sonuca ulaşacaksınız.
---
Bu hayatta yalnızlığı seviyoruz biliyorum. Yinede birlikte yaşadığımız insanlar olmadığı bir çevre düşünün.
Sonra tekrar düşünün ..
Sonra tekrar..
..





19 Ekim 2015 Pazartesi

Doğru insanı ararken, doğru insan olmayı atlamayın..

    Yavaş yavaş kış zamanına girdiğimizi gösteriyor sanırım bu sabah ki hava. Böyle buğulu ve kasfetli havaları pek sevmiyorum. Sanki bir yandan tüm kötülükler çevrede toplanmışta an kolluyormuş gibi, bir yandan da öyle sıkılmışki hava bu durumdan bizim ona yansıttığımızı oda bize yansıtıyormuş gibi.. Aslında ikiside birbirine benziyor.
   Hep karşımıza gelen insanların güvenilir, sevgi dolu, belki biraz sorunlu ama içi dışı bir olup hep kendi gibi olan birisinin çıkmasını isteriz. Beklediğimiz kişi sizce böyle bir durumda kusursuzmudur? Gözlemlerime göre sanmıyorum. Bir pürüz hep çıkacaktır. Doğru olan da budur zaten. Karşınıza gelen kişinin doğru kişi olduğu yanılgısına hemen kapılmamanız gerekir. Aşık olabilirsiniz, çok seviyor olabilirsiniz eğer bu durum takıntı durumuysa zaten söylediklerimden bir şey anlamıyorsunuz demektir.  Genede bir gözünüzü açık tutun. Onun değişeceğine bir şekilde inandırmayın kendinizi. Ancak o kendine inanırsa değişim gösterir. Onu kendi isteklerinize göre şekillendirmeyin. O zaman ne anlamı kalır ki?

16 Ekim 2015 Cuma

Koşullar ve olaylar kim olduğumuzu etkilemiş olabilir..

    "Koşullar ve olaylar kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz." diye yazıyor Facebook da ki felsefe kulübünün sayfasında.  Bu söz hoşuma gitti. Genelde düşündüğüm bir tarz ve buna benzer bir cümle genelde kullanırım.  Suç kendinde değilde hep çevresindeymiş gibi davranan insanlardan etrafınızda eminim ki mevcuttur. 
   Fark ettiniz mi ? İnsanlar bu sosyal medya da paylaştıkları sözleri gayet akla yatkın paylaşıyorlar  ve öyle insanlar paylaşıyor ki sizlere belki de yaşattıkları şeylerden sonra nasıl böyle bir mantığı var diye anlamlandıramıyor olabilirsiniz Tavırlarına baktığımızda alakasının bile olmadığını görüyoruz.. Neden ? Çünkü mantık onun doğru olduğunu düşünüyor olabilir. Fakat bu zamana kadar öğrendikleri, karakterini oluşturan olaylar sonucunda verdikleri tepki istedikleri gibi değil.

'Konuşmamak haksızlığı kabul etmek mi?' demektir.

       ' Konuşmamak haksızlığı kabul etmek mi?' demektir?



         Bilemiyorum...
Bence; farklı olaylara göre değişebilir. Genede  İlla sustunuz diye o haksızlığı kabul ettiğiniz anlamına gelmez. Susmanın bir nedeni olmalı, her şey gibi.  Her şeyin bir zamanı ve dozu vardır. Onu aşarsanız, hayatla ilgili farklı yanılgılara sahip olma ihtimalinizi arttırabilirsiniz.
   Diyelim ki: karşı tarafa sustunuz o an. Bu bir haksızlık olmayabilir. Bu sadece kendine hakim olmak için zaman ayırıyor olabilirsiniz.
  Peki bahsedilen bir haksızlıkla karşılaşılması ve sizin sessiz kalarak geçip gitmeniz ise.. Yani şöyle düşünelim siz o haksızlığa bir şey yapabilecek kapasitedemisiniz? Diyelimki önünüzde bir adam birisine kötü davranıyor. Laf söylüyor. Siz buna ağır olmuyor mu neden öyle davranıyorsunuz vs gibi tepki veriyor iseniz buda haksızlık karşısında tepki verdiğinizi gösteriyor.

2 Ekim 2015 Cuma

Depresyondaki kişiler dünyaya daha gerçekçi bakarlar..

Bu gün: Modern Psikoterapiler Vaka incelemeleri adlı kitapdan alıntı bir cümle ile geniş çaplı düşündüğüm şeyleri sizinle paylaşacağım.

  Kitapta diyorki: 'Gün ilerledikçe depresyondaki kişiler kendilerini nasıl hisseder? Daha iyi olma eğilimindedirler. Neden biliyor musun? Çünkü gerçekliği daha iyi hissetmeye başlarlar. Gerçeklik , onların inançlarının içine sızmaya başlar.'

  Kesinlikle... Aldığım bir travma dersindede değinilen konu buydu. Depresyon geçirmiş bir kişi sonuçta bildiğimiz belli semptomları gösterecek:  Canı bir şey yapmak istemez, Bir yere gitmek istemez, Oturduğu yerde bile sıkılır kendini müziklere vurabilir, Fazla konuşmaz, yanınızdadır fakat başka yerdedir ruhu vs gibi bir çok şey olabilir. Tabiki DSM 5 e göre belli belirtiler gösteriyor ise kişi depresyondadır teşhisi konuluyor. Tabi benim verdiğim belirtiler kendi gözlemlerimin karışımı.

29 Eylül 2015 Salı

Yaşam ile ölüm arasındaki o ince çizgi gibiyim..



  Bu aralar kendimi çok şairane görüyorum..  Sanki hayatım temelinden değişmiş gibi. Hani kitap okuyupda bittikten sonra tuhaf hissedersiniz ya.. Uzun zamandır hayal ettiğiniz şeylerin hem bittiğine üzülür, hem kitabın bittiğine sevinir, bir yandan da eğer sizi gaza getirebilecek bir kitap ise tuhaf hissedersiniz ya.. Daha doğrusu bu tür duyguların hepsini bir arada yaşadığımız için tuhaf hissederiz ya.. işte böyle bir şey.
   Bazen çok hızlı anladığım ve daha çok görsele yakın algıladığım için.. sizde bilirsinizki hemen hızlıca anlatmam gerekiyordur bazı şeyleri. hepsi aklımdadır. Fakat araya bir şey girince unuturum.. Yada anlatırken devamındaki ayrıntıları unutabilirim. Bu yüzdende bazen güzel bir yazıya başladığımda sonu farklı bitebiliyor.. Yada kötü bir şekilde başladığım bir

26 Eylül 2015 Cumartesi

İyii bayramlarr :))

...Uzun lafın kısası...
   Huzurlu, mutlu bir bayram zamanı dilerim hepimize. Dilerim ki bu bayramda  göremediklerimizi  görebildiğimiz , insanları sevindirmenin önemli olduğu , sevgiye bir tık daha yakın olduğumuz ve mutluluğu küçücük bir şekerde bulabildiğimiz anlar dileği ile...